İLİN ADI : UŞAK
İL TRAFİK KODU : 64
Genel Bilgiler
Yüzölçümü : 5.341 km
Genel Nüfus : 322.313
Toplam İlçe Sayısı : 5
Toplam Belde Sayısı: 18
Toplam Köy Sayısı: 242
İlimizin M.Ö 4000 yıllarından itibaren yerleşim bölgesi olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hitit Krallığı egemenliğinde bulunan bölge, M.Ö. 2500’lerde Luvi istilasına uğramış, Hitit Krallığı dağıldıktan sonra, M.Ö. 1000 yıllarında Ege göçleri ile boğazlardan gelen Frigyalıların egemenliğine girmiştir. M.Ö. 7.yüzyıllarda Lidyalılar ile Frigyalılar arasında paylaşılmıştır. Dünyada ilk kez parayı kullanan Lidyalılar, Uşak’ın batısında hakimiyet sürmüşlerdir. Lidyalılar zamanında Ege bölgesini yakın doğuya bağlayan tarihi “Kral Yolu” Uşak’tan geçmiştir. M.Ö. 6.yüzyılda bütün Anadolu Pers İmparatorluğuna bağlanmıştır.
M.Ö. 4.yüzyılda Büyük İskender’in Pers İmparatorluğunu yıkmasıyla bölge önce Makedonya Devleti daha sonra Bergama Krallığı ve M.Ö.2.yüzyılda Roma İmparatorluğu, M.S.395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla 700 yıl boyunca Bizans hakimiyetinde kalmıştır.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu’nun fethi ile görevlendirilen 1.Süleyman Şah, Uşak’ı Selçuklu Devletine katmıştır. Selçukluların dağılmasından sonra ki beylikler döneminde Germiyanoğulları bölgede hakimiyet sürmüş, 1391 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanoğullarına katılmıştır. Fetret devri boyunca Karamanlılar elinde kalmış,1414’ de tekrar Germiyanoğullarına geçmiş, 1429 ‘da Osmanlı Devletine katılmıştır. Uşak’ın İstiklal savaşımızda önemli bir yeri vardır. Yunan Orduları Komutanı General Trikopis merkez Göğem Köyünde esir alınmıştır. 1 Eylül 1922 ‘de Uşak işgalinden kurtulmuş, 2 Eylül 1922 ‘de Atatürk ve İnönü şehre gelerek karargah kurmuşlar, Trikopis’in kılıcını bugün Atatürk ve Etnografya Müzesi olan evde teslim almışlardır. Kütahya İline bağlı bir ilçe iken 15 Temmuz 1953 yılında çıkarılan 6129 Sayılı Kanunla İl statüsüne kavuşmuştur.
İLİN ADININ TARİHÇESİ
Uşak kelimesi; Çağatay Türkçe’sinde “Oğul,Torun” , Arapça’da “Aşıklar” ,halk dilinde ise “Esir,Köle” olarak üç anlam ifade etmektedir. Bir yer adı olarak Uşak, ne Anadolu’da Türklerden önce yaşayanların verdiği bir adın uzantısı ne de Türkçe bir kelimedir. Uşak adının birden çok anlamı olmasına rağmen bir yerleşim bölgesine isim olarak verilmesi arasında bir bağlantı kurmak güçtür. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde şeddeli olarak verdiği bu yer adını veriliş nedenini şöyle açıklamaktadır. Bazen “Uşşak” bazen de “Uşak” şeklinde yazılan şehrin adı hakkında bir takım efsanevi rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetlere göre şehrin güneyindeki Mende Köyü büyük bir kasabadır ve adı Menos’tur. Oğuz Türkmenleri buralara inince Menos’u fethetmişlerdir ve adını “Mende” diye kendi hançerelerine kolay gelecek şekilde değiştirmişlerdir. O zaman Uşak’ın olduğu yer boştur ve Mende beyinin mandırasıdır. Mandıraya oğullarını oturtmuştur. Bey mandıraya her gidişinde oğullarını murat ederek “Ben Uşak’a gidiyorum” haberini bırakır. Bolca tekrarlanan bu deyim, bir semt ismi olarak buralara alem olur kalır. Başka bir rivayete göre de Mende köyü yine büyük bir şehir ve Uşak’ın olduğu yer Mende beyine ait bir mandıradır. Mende beyi buraya yedi kişilik yönetici, bakıcı bir topluluk oturmuştur. Zamanla anlar ki ,bu yedi kişinin her biri bir dalda aşık insanlardır. Kimisi işine aşık, kimisi sanatına aşık, kimisi de manevi hasletlerine, ruh yüceliğine malik aşıklar ortada bir sekizinci aşık daha vardır. O da bizzat beydir. Bey, mandıradaki bu yedi aşık’ın aşklarına aşıktır. Ve içinden biricik güzel kızını bunların en küçüğüne vermeyi geçirmektedir. Fakat kızının gönlünü bilmeden tereddüt etmektedir. Bir gün içinden geçeni kızına açar ve öğrenir ki kızı da o yedi aşıktan en küçüğüne aşık. Babanın ve kızın katılmaları ile sayıları dokuza çıkan aşıklar, mandırada dokuz gün süren düğün yaparlar. Mende ’den göç ederek buraya yerleşirler. Dokuz aşıkın yerleştikleri bir yerde, yakışan ismi kendiliğinden alır.
Uşak adının konulmasının sebebi; daha kaynaklarda tespit edilememiştir. Ancak “XI. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu’ya gelen ve XII. Yüzyılın ikinci yarısından, özellikle son çeyreğinden itibaren kendi şartların yaratan Selçuklu çağının oluşturduğu bir iskan yeri, yani bir Türk şehri olsa gerektir.” 1255 tarihinde yaptırılan Çanlı köprü Uşak’ın Selçuklular devrinde var olan bir Türk şehri olduğu tezini güçlendirmektedir.
İLÇELER:
Uşak ilinin ilçeleri; Banaz, Eşme, Karahallı, Sivaslı ve Ulubey'dir.
BANAZ İLÇESİ
Banaz ve çevresinin Yontma ve Cilalı Taş devirlerindeki yerleşme yerleri henüz daha açıklığa kavuşmamıştır. Bakır Devrinde (M.Ö.5000-3000) sadece iki yerleşim yeri tespit edilmiştir. Bunlar Banaz, Hanüstü ile Paşacık Köyü Mercimekli Tepesidir. Türklerin 1071 yılında Malazgirt Savaş’ını kazanmasından sonra Anadolu Türkleşmeye başladı. Anadolu Selçuklu Devleti, 1176 tarihinde Banaz ve yöresini başka el değiştirmemek üzere aldı, Selçuk Devletinin zayıflaması üzerine Banaz ve civarının idaresi Germiyan Beyliğine geçti. Germiyan Beyliği’nin ortadan kaldırılması ile Osmanlı Devleti’nin idaresine geçti .Osmanlı Devleti döneminde Kütahya sancağının Uşak kazasına bağlı bir nahiye olan Banaz,1912 yılında Kütahya Valisi Gedik Ahmet Paşa tarafından köy statüsüne indirildi. Bucak merkezi İslam Köy’e taşındı. Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmesinden sonra, işgal İç Anadolu’ya doğru zamanla ilerledi. 25 Mart 1920 tarihinde Banaz, Yunan işgaline uğradı. Başkomutanlık Meydan Savaşı’ndan sonra Yunan kuvvetlerinin batıya çekilmesi ile 31 Ağustos 1922 de Türk Ordusu Banaz’a girdi. Böylece Banaz düşman işgalinden kurtuldu.
Cumhuriyet’in ilanından sonra Uşak, Kütahya Vilayetinin bir kazası olarak kaldı.1953 yılında Uşak’ın il olması ile Banaz nahiyesi kaza haline geldi.
İlçenin İle olan uzaklığı;
Banaz Uşak-Ankara karayolu üzerinde İl merkezine 30 km mesafededir.
EŞME İLÇESİ
Friglerin ilk yerleşim birimlerinden olan Eşme M.Ö.676 tarihinde Kimmerlerin hakimiyetine girmiştir. Kimmerlerden sonra sırasıyla; Lidya ve Bergama Krallıklarının eline geçen yöre, M.Ö.130 tarihinde Roma hakimiyetinde kaldı. Roma İmparatorluğunun 395’te ikiye ayrılması ile Doğu Roma (Bizans) sınırları içinde kalan ilçe, Anadolu Selçukluları döneminde Türklerle Bizanslılar arasında zaman zaman el değiştirdi. 1233 tarihinde Uşak’la beraber Eşme Yöresi de, kesin olarak Türk hakimiyetine geçti. Bu dönemde ilçe civarına kesin Türk yerleşmesi oldu. Eşme yöresinin de 1920’lerde Yunan işgali ile karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Yunanlılar bugün ilçenin kasabası olan Takmak’a kadar gelerek burayı işgal ettiler. 3 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusunun yöreye gelmesiyle, Eşme düşman işgalinden kurtuldu. İlçe 1953 yılına kadar Manisa’ya bağlı iken aynı tarihte Uşak’ın il olması ile buraya bağlandı.
İlçenin İle olan uzaklığı :
İl merkezine 74 km. mesafededir.
KARAHALLI İLÇESİ
Karahallı’nın içinde bulunan ipek yolunun ilk günlerinden beri pek çok medeniyet görmüş Clandıras Köprüsü vardır ki tarihi İsa’dan önce 600 yıla uzanır. Karahallı’da ilk belediye 1907 yılında kurulmuş olup 1908 yılında da nahiye durumuna gelmiştir.
İlçenin ile uzaklığı :
İl merkezine uzaklığı 65 km. mesafededir.
ULUBEY İLÇESİ
Evliya Çelebi seyahatnamesine göre Ulu Göbek 1517-1547 yılları arasında Kütahya sancağına bağlı bir köy idi. Cumhuriyet döneminde Ulugöbek adı değiştirilerek Ulubey adını almıştır. Uşak 1851 yılında kaza merkezi olunca Ulubey’de nahiye haline getirilmiştir. 15 Temmuz 1953 tarihinde kaza olmuştur.
27 Ağustos 1920-1922 yılları arasında Yunan işgali altında kalan ilçe 2 Eylül 1922 ‘de işgalden kurtulmuştur. İlçeye bağlı İnay köyünde Roma-Bizans dönemine ait nais adlı yerleşim yeri bulunmaktadır. Ayrıca Aksaz Köyü-Hasköy-Asarı,İnay Balçıklı deresi gibi yerlerde antik kalıntılar vardır.İlçenin güney kesimi geniş kanyonlarla kaplıdır.
İlçenin ile uzaklığı :
İl merkezine uzaklığı 35 km. mesafededir.
SİVASLI İLÇESİ
Sivaslı topraklarında bilinen en eski uygarlık Hititlerdir. Hititler M.Ö. 800 yıllarında Anadolu’da siyasi birliği kurmuşlardır. Bu devirlerden kalma eserlere Tatar, Yayalan ve Ağaçbeyli kasabalarında rastlanmaktadır. M.Ö. 670’ de Lidya, M.Ö. 570’de Pers egemenliği görülür. M.Ö. 260 yılında bölge Bergama Krallığına M.Ö. 132’de ise Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçti. M.S. 395’de Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla bölge Bizanslıların eline geçti. 1072’den itibaren Türk egemenliğinde kalmıştır.1920 yılı Ağustosunda Yunanlılarca işgal edilmiş 31 Ağustos 1922’de işgalden kurtulmuştur.
Sivaslı İl merkezinin güneydoğusunda Uşak-Denizli karayolunun 35.km.sinde Bulkaz Dağının eteklerinde kurulmuştur. Kuzeydoğusunda Banaz, doğuda Afyon, Sandıklı, güneyde Denizli, Çivril güneybatıda Karahallı, batıda Ulubey ilçeleri ile çevrilidir. Büyük Menderes nehrinin kollarından Banaz Çayı ilçe topraklarından geçmektedir. İç Ege’de hakim olan karasal iklim hüküm sürer. Dağlık kesimlerde çam ardıç ve meşeden oluşan ormanlar bulunur.
İlçenin İle uzaklığı;
İl merkezine uzaklığı 35 km. mesafededir.